Tedarik Zinciri ve Lojistik için İnsan Hakları

Lojistik ile ilgili iş ilanlarında “yoğun iş temposunda çalışabilecek” kriterini, çok sık görüyorum.

Aşırı iş yükü, sürekli fazla mesai, sosyal ve dinlenme zamanının az olması, gerekli iş emniyetinin ve sağlıklı çalışma ortamının sağlanmaması, düşük ücret ve hatta ücretlerin geç ödenmesi, yönetici baskısı ve hatta “mobing”, cinsiyet ayrımı; şirketin gösterdiği yerde her türlü işin yapılacak olmasına dair açık uçlu sözleşmeler ve benzeri durumlar, strese ve çalışanın kendini işinde mutsuz hissetmesine neden olabilir. Sonucunda kişinin yaptığı işin kalitesi, olumsuz etkilenebilir.

Bu durumlar, yani ilanda belirtilen “yoğun iş ortamı” veya yukarıda bahsedilenler, insan haklarının ihlal edilmesi olabilir mi?

İnsan hakları, insanların ırk, din, dil ve cinsiyet ayrımı gözetmeksizin eşit sahip olduğu ve yararlanabileceği haklar olup insanın “insanca” yaşaması ve çalışması için gerekli koşulları ifade eder.

Bir tedarikçinin, gerekli tedbirlere ve özelliklere sahip olmayan deposunda çıkan yangın sonucunda yaralanmalar ve ölümler; daha ucuz maliyet için kaçak göçmen çalıştırması; çalışma süreleri ile ilgili yasal kurallar uyulmaması ve fazla mesai ödememesi; “hadi aslanım bas gaza” ifadeleri, faaliyetleri nedeniyle çevrenin kirlenmesi; sağlıksız iş ortamı nedeniyle çok sık görülen hastalıklar veya ölümler tedarik zincirini ve lojistiği nasıl etkiler?

İnsan hakları ihlallerinin sonuçları, hem şirketi hem de tedarik zincirini maddi ve manevi olumsuz etkileyebilir.

Şirketler, insan hakları ihlallerinin tedarik zincirinin ve lojistiğin performansını olumsuz etkilememesi için önlemler almalıdır. Bunun için tedarik zincirindeki insan haklarına yönelik politikalar geliştirilmeli ve tedarik zinciri üyelerinin (mal ve hizmet tedarikçileri) insan haklarına yönelik uygulamalar yapması istenmeli ve bu tedarikçilerin uygulamaları denetlenmelidir.

Tedarik zinciri ve lojistik performansı, insan hakları ihlallerinden olumsuz etkilenebilir. Durur, mal akışı olmaz…

Dünyanın en önemli ekonomik gücü olan ülkeler arasına giren Türkiye’nin şirketleri, artık sadece Türkiye’de değil uluslararası alanda faaliyetler yapmakta ve uluslararası tedarik zinciri içinde çalışmaktadır.

Türk şirketleri, sadece Türkiye’de değil bu uluslararası tedarik zincirleri içindeki insan hakları ihlallerine dikkat etmelidir.

Bu Yazıyı Paylaş:

Bir Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir