Kehanetlerim Gerçekleşti mi?
Yaklaşık 2 yıl önce yazdığım “Kehanetlerim” makalemde önümüzdeki beş yıl içinde lojistik için beş kehanetim oldu. Beş yıla kalmadan bu beş kehanetin, üç tanesi gerçekleşti.
Kehanet 1: Şirketler, maliyet faydası ve hizmet kalitesi gibi beklentilerinin karşılanamadığını ve kendilerinin daha iyi yönetebileceklerini düşündükleri için depo hizmeti almak yerine kendi depolarına sahip olacak veya uzun dönemli depo alanı kiralayacak ve mutlaka bu depoları, kendileri yönetecek. Ayrıca, lojistik hizmet alan firmalar da “insourcing” çalışmaları yapabilir.
Sahadaki tespitlerime ve lojistik binalar için çalışma yapan gayrimenkul firmalarının çalışmalarına göre firmaların kendi depolarına sahip olma arayışı ve buna yönelik çalışmaları, gerçekleşti (insourcing ile ilgili bir gelişme duymadım) ve bu eğilimin devam etmesi bekleniyor.
Kehanet 2: Şirketler; hasar, gecikme, hizmet kalitesi ve insan kalitesi (özellikle sürücü) problemleri ve bilgi akışını sağlayacak teknoloji altyapısının zayıf kalması nedeniyle müşteri kaybetmenin maliyetinin, araç sahibi olmanın ve işletmenin maliyetinden daha fazla olabileceğini gördükleri için karayolu nakliye hizmeti almak yerine ya kendi filosunu kuracak ya da «dedike” araçlı ve şoförlü hizmet isteyecek.
Dürüst olmak gerekirse ben, sadece “kara nakliye” filosu olarak öngördüm. Oysa Amazon, IKEA, Alibaba, WallMart, HomeDepot gibi şirketlerin, son iki senedeki uygulamaları, bu kehanetimin de benim öngörümden daha geniş kapsamlı gerçekleştiğini gösteriyor. Örneğin Amazon’un “Amazon China Freight Forwarding” ve “Prime Air” şirketleri, konteyner gemi filosu kurma planları ve “SellerFlex”’in Hindistan’daki pilot çalışma sonrasında ABD’de de uygulanması; IKEA’nın “TaskRabbit” platformunu satın alması; Alibaba’nın Çinli “Cainiao” şirketinin çoğunluk hisselerini satın alması; WallMart’in “Parcel” şirketini alması ve Home Depot’un “XPO Logistics” şirketi ile ilgilendiğini bildirmesi (Amazon da ilgileniyor) ve yakın gelecekteki olası benzeri gelişmeler, bu eğilimin devam edeceğini destekliyor. Ayrıca Hepsiburada.Com’un “Hepsi Express” uygulaması da bu kapsamda düşünülebilir.
Kehanet 3: Lojistik ve özellikle depoda operasyonda ve ara kademede istihdam edilecek genç çalışan, bulunamayacak ve bulunanların lojistik için gerekli nitelikleri (beceri, bilgi), çok düşük olacak ve dolayısıyla insan kaynağı maliyeti, artacak.
Son iki yıldır üniversitelerdeki öğrencilerle ve çok farklı sektörlerdeki depoların yöneticileriyle (takım veya ekip lideri, şef, müdür) yaptığım konuşmalardan edindiğim izlenimlere ve özellikle ABD’de ve İngiltere’deki çalışmalara göre, maalesef, bu kehanetim de gerçekleşti ve hatta durumun daha kötü olması bekleniyor.
Kehanet 4: Türkiye’deki önemli lojistik firmalarından bir tanesi, pazardan çekilecek. Resmi verilere göre lojistik firmaların finansal yapısının kötü olması ve çok yüksek rekabet ortamında fark yaratabilecek çözümler ve müşteri merkezli çalışarak rekabet etmek yerine sadece fiyat rekabetinin yapılıyor olması, bu firmaları olumsuz etkileyebilecektir. Belki bunun da etkisiyle yeni şirketlerin açılma eğilimi, azalıyor; şirketlerin kapanma eğilimi, artıyor.
Bu kehanetim, henüz gerçekleşmedi ve umarım hiç gerçekleşmez. Öte yandan özellikle orta ölçekli lojistik şirketler, çok zor durumdadır.
Kehanet 5: Dünyadaki önemli lojistik firmalardan birisi, pazardan çekilecek.
Bu kehanetim, henüz gerçekleşmedi. Öte yandan 2. kehanetimle ilişkili olarak bunun olma olasılığı, düşük
görmüyorum.
Peki lojistik firmaları, “enseyi karartmalı mı?”
Hayır. Sadece daha fazla akıllı, planlı ve heyecanlı hareket etmelidir. Ayrıca, 5 yıl sonrası gençleri yönetecek kişiler, bu gençleri nasıl yönetebileceklerini çok iyi düşünmeli hatta bu kişiler, bu gençleri yönetebilecek şekilde kendilerini değiştirmeli ve geliştirmelidir.
Peki ana işi üretmek ve / veya satmak olmasına rağmen lojistik işine soyunan şirketler, lojistik işini yapabilecek mi? Çok faklı iki kültür olan üretmek veya satmak ve lojistik, birlikte çalışabilecek mi? Eğer müşteri odaklı hareket edilecekse bu iki farklı kültür, çok uyumlu olabilir AMA eğer maliyet odaklı hareket edilirse bu iki kültür, uyumsuz olabilir ve çatışabilir.
Saygılarımla, Oruç KAYA
Bir Yorum Yazın