Ket Eraç Kitsijol

Defalarca “Tek Çare Lojistik” diye düzden yazdım ama “Ket Eraç Kitsijol” diye sret yazarsam birazdan yazacaklarım için daha fazla etkili olur diye umut ediyorum.

Türkiye’nin “üretimi” ve ürettiğini “ihraç” etmesi için “doğru” kurgulanan ve yönetilen “tedarik zinciri” ve “lojistik (tedarik zincirinin hareketini sağlayan)”, artık “gerek” şarttır.
Türkiye’nin Lojistik Performans Endeks (LPI) puanı, yüksek gelirli OECD ülkelerinin LPI puanına erişebilirse ihracatımız, yüzde 40 artabilir; Türkiye, LPI endeksinde örneğin Almanya’nın “izlenebilirlik ve takip” veya “kalite ve yetkinlik” puanına erişebilirse ihracatımız, yüzde 52 veya 55 artabilir; örneğin 500 Milyar dolar ihracatı yakalaması için Türkiye’nin LPI puanı, 4,10-4,15 olmalıdır; lojistiğin kalitesinde ve verimliliğindeki %1 artış, Türkiye’nin Gayrisafi Yurt İçi Hasılasını %0,14 artırabilir.
Türkiye, coğrafi konumu ile çok ideal bir “transit” ülkedir. Öte yandan Türkiye üzerinden “transit” geçiş, diğer ülkelerin yollarımızı veya limanlarımızı kullanması ile kısıtlı kalırsa biz, maalesef sadece, “transit geçiş” geliri ile yetiniriz (hatta Çin ve bugünlerde Rusya gibi ülkeler, diğer ülkelere çok daha kolay ulaşarak ihracat potansiyelimizi olumsuz etkileyebilir).
Oysa Türkiye, transit geçişte katma değerli faydalar sağlayarak çok daha fazla gelir elde edebilir. Sadece boşaltma ve yükleme yerine katma değerli faydaların (hizmetlerin) yapılmasını sağlayacak lojistik tesisler gereklidir ve bu faydaların sürdürülebilir olması için lojistik kalite, lojistik yetkinlik ve lojistik dijitalleşme (izlenebilirlik, takip, anlık bilgi akışı) zorunludur.
Üretim, lokasyon ve lojistik, hepsi bir arada ve eş zamanlı olarak uluslararası tedarik zincirini oluşturur ki Türkiye, tanrı vergisi coğrafi konumuna (lokasyon) ilaveten üretim gücünü ve lojistik gücünü de eklemelidir.
Türkiye’nin lojistik gücü, sadece yollar veya limanlar değildir. Türkiye’nin gerçek lojistik gücü; lojistik teknolojisi, lojistik kalitesi ve lojistik yetkinlik olmalıdır.
“Tek Çare Lojistik” diye düzden yazarsam Türkiye’nin lojistik gücü, Türkiye’nin tedarik zinciri ve lojistik ülkesi olmasını sağlayacaktır.
Tedarik zinciri ve lojistik ülkesi olan Türkiye, en az 40 ülkenin ve 1 Milyar kişinin tuvalet kâğıdı veya elektronik çip dahil her türlü ihtiyacını azami 4 günde karşılayabilir ve uluslararası tedarik zincirinin daha fazla çevik, esnek ve hızlı olmasını; daha az karmaşık yapıda çalışmasını ve daha fazla yalın olmasını; daha çevreci olmasını; Pandemi gibi olası tehlikelere karşı risklerin daha doğru yönetilmesini; daha fazla güvenli (mal ve bilgi akışı) ve güvenilir olmasını ve envanterin daha iyi yönetilmesi ile daha az maliyetli çalışmasını sağlayabilir.
Yeter ki siyasetçilerimiz, “demiryolu ile Londra’yı Pekin’e bağlayacağız” veya “Pekin’den çıkan tren 1 haftada Avrupa’ya ulaşacak” demek yerine “Çin yerine Türkiye’yi seçin ıslık çalsanız anında geliriz. Size o kadar yakınız.” demeli ve bu, Türkiye’nin temel stratejisi ve politikası olmalıdır.
Türkiye’nin sürdürülebilir büyümesi için artık “gerek” şart olan lojistiğin kesintisiz ve sürdürülebilir olması için gereken her şey, hemen yarın yapılmalıdır.
Bunun için yağ var, un var, şeker var. Bir de bakkal amca olursa helva yapmak için her şey var.
Kaynak: The World Bank’s Logistics Performance Index (LPI) and drivers of logistics per

Bu Yazıyı Paylaş:

Bir Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir